27 Şubat 2011 Pazar

Hazırlık

Bu hikayelere muhakkak şehirlerle başlanacağını sen de biliyorsun...
Mevsimleri gerçekleştiremediklerimize şahit tutmamız, hep bir umutsuzuluğa emsal...

Ve sen yine biliyorsun ki;
İçinde ölüm barındıran hikayelerin baş rolleri birbirlerinin lanetine karıştığında,sokaklarda bir oyun başlar ve ilk kim kan kusarsa oyunu o kazanır!!!

Kendisi gitmiş,adı kalmış bir göçün yasını tutmak ancak kaderinden ziyade sesiyle kavgalı adamlara yakışır...
Söz konusu adamlar,arkalarında hatırlanmaya değer tek bir kış masalı bırakmamak ve kendi delilikleri tarafından terk edilmek için önce kendi bileklerini keser ardından şehri ateşe verirler...

Böyle zamanlarda kural bellidir;

---yere düşen ölür;
ayakta kalanı köpekler parçalar---


Kıtamızdan ayrılırken bir kalemini -benim için- toprağa göm;
toprak işte o zaman bütün bu sessizliği tüm şehre taşır...
şehir;isimsiz mektupların kahramanı olur...



Ve

Unutma!!!

karşı kıyıda ki sabahlara
aynı adam olarak uyanacak olman
gölgenin de değişmeyeceği
anlamına
gelmez.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder