20 Mayıs 2010 Perşembe

O kadar sade ki...

Artık insanlar benim için ikiye ayrılıyor.Sevdiklerim ve hiçbir şey hissetmediklerim...

İlk gruba girenleri sadece seviyorum tüm bencil duygularımdan arınarak...Birini sevgili olarak,arkadaş olarak seçmemizin temeli aslında tamamen bize hissettirdikleri,geri dönüşleridir ya,bende artık öyle değil.Kimseden birşey beklemeden seviyorum sevdiklerimi,beni aramaması,çok üzgün bir anımda yanımda olmaması kısacası egomu kaldırması önemli değil,sadece seviyorum,bu...nokta.Herkes,herşeyi yapabilir mantığının bir getirisi.Belki de bu sebepten artık hayatımdaki "beni görmeyen" insanların beni sevdiklerine,onlar için değerli olduğumu hissettirmelerine,benim için birşeyler yapmalarına çok şaşırıyorum bazen...


Diğerleri kümesine ise,bütün tarihim boyunca anlaşamadıklarım,üzenler,üzdüklerim,benden nefret edenler,gıcık olanlar ve hayatımda tanımadığım insanlar girmekte.Sokakta görsem belki yüzüne bakmayacağım,zamanında "kazık attı" dediklerime karşı hiç birşey hissetmiyorum,ne öfke ne kızgınlık ne kırgınlık. Yani yemek yerken gelse masama,yanıbaşıma otursa umrumda olmaz, o derece. Otobüsün camından dışarı bakarken gördüğüm insanlara karşı ne hissediyorsam onlara da öyleyim.Yüzündeki gülmekten kaynaklanan kırışıklıkların çoğunu benim yaptığım,günü gününe bütün ergen acılarına şahit olduğum,sadece uyumak için ayrıldığım ve sonunda büyük olaylarla sustuğum insanlar aklıma bile gelmiyor.Aşırı derecede ilginç birşey bu,geçmişim de onlarla birlikte puslu,geride,uzakta...Belki de istisnasın hepsinin yaşandığı olaylarda sustuğum içindir,zira susmak anlayana en ağır olandır.


Nefret etmeyi geçtim kimseden ne "sinir oluyorum" ne de "sevmiyorum". Zira bunlar çok ağır yükler,bireyler için daha doğrusu benim için.Bu eylemler hep ekstra bir çaba.Zihnimi insanlar için doldurmak,onlar için konuşmak ağır ve saçma geliyor.Anlaşamazsan gidersin,bu kadar basit hayat,bu kadar basite indirgenmeli.

Ben hayatta sadece bir kişiyi sevmiyorum,o bile bu kadar ağır geliyorken,insanların bu kadar fazla kini nasıl taşıdıklarına meraklar içinde bakıyorum,bakıyorum.Sanırım herşey gibi bu müessesleri de yeterince ciddiye alamadıklarından...

Nefret etmeyi bile doğru düzgün beceremeyenler,sevebilmeyi nasıl başarırlar ki???

Mutluluk,bütün taşlar yerine oturduğunda geliyor insana,herşey yerli yerinde şimdi,herşey en basit düzeyde,dalgalanmalara tahammül edemiyorum,yaşlandık mı nedir bre more,evat.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder