23 Ocak 2011 Pazar

Eksik

- tüm cesetlerine söyle;
karargahlarından çıksınlar...
başka bir kıtaya taşınıyoruz.-



Sonra bütün ateş(ler) söndü...

mevsim;ilk önce yaralı olanları öldürdü,ardından ağıt yakanları fişledi.kimse sesini çıkaramadı bu mavi gök gürültülerine.zamansız ve tekinsiz olan her şey şehir tarafından kutsandı kırmızı ve kör bir aralıkta.en fazla çocuklar yağmaladı pas tutmuş kapıları ama hiç açılmadılar...

apansız rast gelmek gibi ışıkları hiç sönmeyen bir pencereye,geçti kış...

söylen-e-meyenlere yedi koca düğüm atıldı ve yedi çingene lanet okudu körelmiş kuşatmaların üzerine...

boş bardaklarda oyunlar söndürüldü,hangi masada kimin yalanına daha fazla tanık toplandıysa,o kazandı...

apansız gelen mektuplar gibi bitti yollar.denizler kurudu ve yolcular inecekleri peronları şaşırıp yüz yıllık uykularına daldılar.

kimsenin aklına kuşlar gelmedi fakat çığlıklarındaki beddualar bir gün sabaha karşı tuttu.yüreklerindeki intihar susunca önce şairler ve evsizler hissetti,ardından tüm ağaçlar kül oldu,gemiler dönmedi...

şimdi;
bu hikayede
kırık dökük
biri yazlık
biri kışlık
iki veda
ve
tamamlan-a-mayan parçalar var.

ya
sen tamamla
ya da
sök bu odanın duvarlarını...

tuğlalar şahidimiz olsun
tüm yalanlarımıza...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder