19 Temmuz 2010 Pazartesi

Ağır

Nakaratlarını sevmediğim şarkılar, bana nefes aldıran şehirler, korktuğum doğa olayları var.
Öğrendiklerim var, kıtalararası zamanda, gidilmiş bir şehrin en ışıksız gece yarısında keşfettiğim...
Asla bir insanın tanınamayacağını iddia eden ben öğrendim ki, biz neysek öyle seviyoruz... Sevgimiz derin çekilen nargilenin dumanı gibi, içimizden nasıl üflüyorsak öyle şekil alıyor.

Naif olanlar; güzel, yormadan, iyileştirerek, iyi gelerek, ışık açarak...
Kıskanç olanlar; kendilerini tamamlayamadan bir başkasına göz dikecek kadar bencilce...
Umursamayanlar; farksız, unutulmaya tenezzül edilmeyecek şekilde tüketilerek...
Sadık olanlar; gerçek en derinden ve yıllar sonra şükranla anılacak şekilde...

ve

Tekinsiz olanlar; dalgalı, makamların en feryat figan susan saba uykularınızı bölerek...

Seviyorlar.
Korkakları susacağım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder