8 Ekim 2010 Cuma

Benim Küçük Bunalımlarım

Depresyondayım...

böyle söyleyince holivüd filmlerinden beynimize kazınan "depresyona giren insan karizması" gözünüzde canlandı he mi?

bu karizma içün eser miktarda gerekli olanlar;
-tercihen niv york manzarasına haiz,bütün abuk subuk sevimlilikleri barındıran stüdyo daire
-fonda klasik müzik
-dışarının yağmur/kar/el nino olmasına bakılmaksızın abajur ışığında tek omzu açık bırakan ince kazak
-mümkünse ojeli çıplak ayaklar
-niv york ışıklarına çevrilmiş minimalist kırmızı koltukta oturulurken elde hafif yan tutulan akvaryum büyüklüklüğünde şarap kadehi
-böyle dağınıkmışçasına ama bir o kadar dağınık olmayan her yanı simetrik topuz


bunun üzerine bir de,benim depresyona girme alanıma bir göz gezdirelim efenim;
-karşı apartmanın salon camlarına 2m. uzaklıktaki pencereye haiz odam
-fonda bunalıma zamanlarımın vazgeçilmez müziği mezdeke'den "ya el yelil"
-yaz günü bile üşüyen bir bünyeyenin soğuk havada saçmalaması,antifriz içmeyi düşüncek hale gelmek,bu nedenle kazak,üstüne polar,üstüne sabahlık giyinip noel baba yarı çapına ulaşmak
-kırmızı ojeli ayaklara en kalın çorapları giyinmek,hatta tercihi yün çoraptan yana yapıp "malatya halk oyunları ekibi" sempatizanlarına benzemek
-sakarlık temeline dayanan,likitlere olan itinalı yaklaşımlar nedeniyle su şişesiyle dolaşmak
-saçların kabarıp kabarıp feodalitesini ilan etmesi


şimdi bu iki fotoğrafı karşılaştırınca depresyon karizmamın olmadığı çok açık bir şekilde görülmüştür sanıyorum. bunun yanında bunalıma girme nedenlerim de ziyadesiyle tırttır benim.

misalen şu an içinde olduğum bunalım sürecine "allaam yaamur yağıo,hava da kapalı,ühü böhü,yaz gelsin yaeaağğğ,hugukta sıkıcı zaten..." diye başlayan düşünceler silsilesi neden oldu.

bunalıma girince benim duygusal durumumda bir çalkalanma efendime söyleyeyim saçmalama hatta açık konuşayım duygusal zekanın dibe vurması gibi sonuçlar ortaya çıkıyor.

misalen,kaffaltı masasında üçgen peynire bakıp "üçgenden peynir mi olurrr yaeeaağğ,peynir dediğin üçgen mieaa olaağğğğ" mantığıyla ağladığım,bana sevgi gösteren insanlara şefkat patlamaları yaşadığım ve en mühimi;kaderim hakkında karamsal düşüncelerin dibine dalıp kum çıkarma dalında altın madalya almışlığım vardır.

beyle beyle diye anlattım sanmayın ki benim gerçek bunalımlarım olmaz.olur...hem de pek ağır olur...fakat bu dönemleri kimse bilmez,susarım...muhakkak şehir değiştiririm ve yaşadığım yere iyi olana kadar da gelmem.

özet olarak;
bu nedenle sizin görebileceğiniz depresyonlarım ziyadesiyle eğlenceli oluyor benim.beni sevin,şefkat gösterin lan bana,bunu demeye çalışıyorum iki saattir.

öperim gıdınızdan
evat!!!

3 yorum: